Fatih Mutlu Son Masaj Esra Hanım
Fatih Mutlu Son
Fatih Mutlu Son Gümüşlük’ün en kötü tarafı suyun dibindeki uzun yosunlar ve kaya diplerindeki denizkestaneleri olmuştu hep. Ama bir açılınca da su öyle berraklaşır öyle güzelleşirmiş ki insanlara, bölgenin adını suyun bu parlak yansımalarından aldığı söylenirmiş. Adaya çıkıp, yüzlerini karşılarındaki kilise batığına ve güneşe döndüklerinde geride bıraktıkları su içindeki patika yolu unutmuşlardı, oradaki bazı iri kayalara havlular serilip, uzanıp kendilerini Ege’nin kızgın güneşine bıraktıkları zaman keyifleri yeniden yerine gelmişti.
Denize çok meraklı olan Mine öncelikle suya atlamıştı. Deniz gözlükleriyle suyun dibine dalıp, izleyerek karşı kıyıya kadar yüzmüştü. Daldığı kıyıda bir seramik parçası bulmuştu. ötekiler de suya atlamıştı fakat onun gittiği kadar uzaklara gitmemişti. Hem Mine bir şeyler keşfetmeye her zaman meraklı idi. Suya daldığı zaman meraklı gözlerle incelerdi her şeyi. Kıyıya çıktıklarında, kurulanmadan havlusuna uzanmıştı ve bulmuş olduğu parçayı incelemeye başlamıştı. İşte o vakit demişti, “Burada daha tam olarak bulunmamış bir antik kent olmalı, bunlar daha buranın ufak bir parçası,” diye.
Fatih Mutlu Son
Fatih Mutlu Son Dostları Mine’ye burada da iş düşünmemesini söylemiş olsa da bu Mine için bir tek bir iş değil, bir tutkuydu. İlerleyen günlerde Mine birkaç bağlantısını arayıp oraya ekip göndertmişti ve sonra da bölgede kazılar başlamıştı. Bulunan taş tabletler sayesinde zamanında adanın isminin Myndos olduğu ortaya çıkmıştı sadece henüz turizme açılmamıştı. Mine hafif bir iç çekerek ve kendine biraz kızarak, “Ben de o zamandan beri gelemedim Bodrum’a. Üç sene olmuştur herhalde. Çok merak ediyorum adanın kazılardan sonraki halini, ama işte ne kadar istesem de olmadı.”
“Senin sevgilin, adı neydi Suat mıydı? Fuat mıydı ne? O mu istemiyor Bodrum’u? Yani birlikte tatile çıkamaz mısınız? Tanıştırmadın da…” Aylin bu sözleriyle Mine’nin damarına basmıştı. “Bodrum’a çok uzun zamandır gitmemiştir, evet istemedi. Bir de yalnızlığı tercih ediyor, evden pek çıkmaz. Biraz kuralları var.” “Kızım nereden buldun onu? Ben sana gelmez böyle şeyler diye biliyordum.” Mine muzır bir gülümseme takınıp ve gözlerini devirerek, “Baş başa kaldığımızda meydana getirdiğimız bazı şeyleri aslabir şeye değişmez.”