Fatih Masaj Salonu-Beyza Hanım

Fatih Masaj Salonu-Beyza Hanım

Fatih Masaj Salonu-Beyza Hanım Kendin için değilse bile benim için. Korkunç yorgunum fakat biliyorsun sen gaslınü açana dek ben uyuyamam.” Miranda hiç kımıldamadı. Uykusunda dönmedi veya horlamadı, Turner’ı korkutuyordu. “Miranda, ” dedi. “Bu kadar yeter. Beni duyuyor musun? Yeter bu kadar. Senin yapman ihtiyaç duyulan – ” Turner’ın sesi kesildi, artık devam edemiyordu. Miranda’nın elini sıktı ve uzaklara baktı. Gözlerindeki yaşlar yüzünden görüşü buğulandı. Onsuz yaşamayı nasıl sürdürebilirdi? Kızını tek başına iyi mi büyütebilirdi? Hatta ona ne ad koyacağını iyi mi bilebilirdi?

En fenasü de, ona onu sevdiğini duyuramadan, bir başına iyi mi yaşayabilirdi? Azmini yine toparladı, gözlerindeki yaşı sildi ve yine Miranda’ya döndü. “Seni seviyorum, Miranda, ” dedi yüksek sesle, Miranda uyanmamış olsa da, sesiyle onun kabul edenık zihnine işlemeyi ümit ediyordu. “Seni seviyorum. Seni. Benim için yapmış olduklarını yahut beni nasıl hissettirdiğini değil. Bir tek seni.” Miranda’nın dudaklarından sıska bir ses sızdı, o kadar ki Turner önce hayal ettiğini sandı. “Bir şey mi söyledin?” Büyük bir dikkatle Miranda’nın yüzünü inceliyor, en küçük bir kımıltının izini arıyordu.

Fatih Masaj Salonu-Beyza Hanım

Fatih Masaj Salonu-Beyza Hanım Miranda’nın dudakları tekrar titreyince luktan Turner’ın yüreği hopladı. “Ne dedin Miranda? Lütfen bir daha söyleki. Söylediğini duymadım.” Kulağını Miranda’nın dudaklarına götürdü. Sesi cılızdı fakat söylediği yeterince yüksek sesli ve anlaşılırdı: “İyiyim.” Turner gülmeye başladı. Elinde değildi. Ne kadar da Miranda’ya özgüydü, ölüm döşeğinde bile ağzını bu şekilde ustaca kullanabilmek, “İyileşeceksin, değil mi?” Çenesi nerede ise hiç oynamadı ama ne olursa olsun kafasını sallamıştı. Turner rahatladı ve mutluluk içinde kapıya koşup evindeki herkese bu iyi haberi duyurdu.

Anası, Olivia ve evde çalışan personelin büyük çoğunluğu ansızın holde toplanmıştı. “Kurtuldu, ” dedi nefes nefese, yanaklarından süzülen gözyaşlarına hiç aldırmadan. “Kurtuldu.” “Turner.” Yataktan bir kurbağa sesi gelmişti sanki. “Ne var, aşkım?” Turner koşarak doğru yatağın yanına gitti. “Caroline, ” dedi Miranda yumuşak bir sesle, olanca gücünü kullanarak dudaklarını kıvırdı ve gülümsedi. “İsmini Caroline koy.” Turner onun elini tutup nezaketle öptü. “Caroline tamam.